Nevşehir'de gıda sektöründe hizmet veren 46 yaşındaki Mustafa Laçin, yaklaşık 20 yıl önce dedesinden miras kalan 85 yıllık bir sefer tası sayesinde antika eşyalara ilgi duymaya başladı. Laçin, yıllar içerisinde evinde ve deposunda biriktirdiği, piyano, gramofon, kukla ve Yeşilçam afişleri gibi objelerden oluşan 800 parçalık koleksiyonunu, geçen yıl hizmete açtığı restoranında sergilemeye başladı. İşletmeye gelen yerli ve yabancı turistler, oluşturulan bu nostaljik atmosferde geçmişe yolculuk yapıyor.

Hedef müze kurmak
Koleksiyonunu her geçen yıl zenginleştiren Mustafa Laçin, bu tutkunun kaynağını ve hedeflerini şu sözlerle anlattı:
"Dedem bana sefer tası hediye etmişti. Onun hediyesi üzerine bende bu tarz eşyalara karşı hobi oluştu. Bundan dolayı da mutluluk duyuyorum. Her baktığımda dedemi hatırlıyorum. Bu ürünlerin her birinde insanların anılarını ve yaşanmışlıklarını hissediyorum. Aynı his ve duyguları misafirlerimizle de paylaşmak istedim. Onların ilgi ve alakası da aynı şekilde benim düşündüğüm tarzda oldu. Uzun zamandır restoran işletmeciliği yapıyoruz. Konseptimizin içine bu ürünleri de katalım istedik. Sefer tası, ibrik, radyo, televizyon gibi ürünler var. Gerçekten de insanlar gayet memnun ve hoşnut. İleride insanların rahatça girip inceleyebileceği, anılarını tazeleyebileceği müze tarzı bir mekan oluşturmayı hedefliyorum."
Müşterilerden tam not
Mekandaki tarihi dokudan etkilenen müşterilerden Gamze Akyol ise düşüncelerini, "Bizim için güzel bir ortam oluşturulmuş. Yemek yerken onları izlemek eski zamanlara götürüyor. Sadece bizim dönemimiz değil, anne ve babamızın dönemiyle alakalı da çok şey var." şeklinde ifade etti.
