reklam
reklam
06 Aralık 2025 Cumartesi
NSosyal
Instagram
Twitter
Etkili, Hakiki, Ahlaklı
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Eha Medya EHA VERSE Geçmişin sesleri geleceğe taşınıyor

Geçmişin sesleri geleceğe taşınıyor

Taş plak koleksiyoncusu iki dost, Yunus Savaş ve Hakan Balcı, unutulmaya yüz tutmuş bu değerli kültürü sosyal sorumluluk projeleriyle canlandırıyor. İkili, Türkiye müzik tarihine damgasını vurmuş sanatçıların eserlerini ve anılarını kayıt altına alarak kültürel mirası yaşatmayı ve yeni nesillere aktarmayı hedefliyor.

kaynak:
AA

Koleksiyon Tutkusu Nasıl Başladı?

Taş plak koleksiyonculuğu serüvenine 25 yaşında bir gramofon edinme arzusuyla başlayan Yunus Savaş, zamanla odak noktasını plağın gramofondan daha önemli olduğu bilinciyle bu alana kaydırdığını ifade etti. Sosyal medyanın yaygın olmadığı dönemlerde her ay kurulan bit pazarlarını sabahlara kadar gezdiğini, nadir eserlerin peşinden büyük bir tutkuyla koştuğunu anlattı. Özellikle Seyyan Hanım’ın "Hasret" plağını bulma sürecinin kendisini çok heyecanlandırdığını dile getiren Savaş, 1930 yılına ait, özel basılmış 100 adetlik Fenerbahçe-Galatasaray maçını mizahi dille anlatan bir plağın da koleksiyonundaki en özel parçalardan olduğunu belirtti.

Türkiye'nin Eşsiz Kültürel Mirası

Yunus Savaş, taş plağın Türkiye'nin 200 kültür dalından biri olduğunu ve bu alanda yaklaşık 40 bin esere sahip olarak dünya çapında birinci sırada yer aldığımızı vurguladı. 1890'ların sonundan 1965'e kadarki dönemin sanatçılarına ait görsellerin bile bulunamadığı, karanlık bir süreç olduğunu ifade eden Savaş, günümüzde dahi izini bulmakta zorlandıkları sanatçıların olduğunu dile getirdi.

Sanatçılar İlk Sesleriyle Buluştu: "Ahde Vefa" Projesi

Savaş, Hakan Balcı ile birlikte yürüttükleri "Ahde Vefa" projesi kapsamında, ilk kayıtlarını yapan yaşayan sanatçıları bulup o anki duygularını ve serüvenlerini dinlediklerini aktardı. Bu kapsamda görüştükleri sanatçılardan, Rıza Konyalı'nın ilk plağını dinlerken gözyaşlarını tutamadığını, Bedia Akartürk'ün 14 yaşında ilk taş plağını okuduğunu anlattı. Ayrıca, Belkıs Özener (Yeşilçam'ın arka sesi) ve Nesrin Sipahi (Fenerbahçe Marşı'nın sesi) gibi önemli isimlerle de bir araya geldiklerini belirtti.

Nadir Eserler Kaybolmasın Diye

Hakan Balcı ise taş plak toplamanın ötesinde, bu kültürel mirası belgeseller, huzurevleri ve okullar aracılığıyla geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi. Balcı, plakların geçmiş dönem insanlarının yaşamlarını ve duygularını yansıtan güçlü belgeler olduğunun altını çizdi. Koleksiyonunda 1800'den fazla plak bulunduğunu, bunların 1500'ünün nadir ve değerli "kafa plak" statüsünde olduğunu ifade etti. Balcı'nın en önem verdiği plak ise Çanakkale konulu, muhtemelen dünyada tek olan, Osmanlıca yazılı tek yüzlü bir eserdir. Balcı, "Bunlara sahip çıktığımız sürece bu eserler kaybolmayacak.” diyerek kültürü yaşatma azmini vurguladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *