reklam
reklam
08 Aralık 2025 Pazartesi
NSosyal
Instagram
Twitter
Etkili, Hakiki, Ahlaklı
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Eha Medya Gündem G20 Zirvesinde güç krizi: ABD, Rusya ve Çin Liderleri neden Güney Afrika’yı es geçti?

G20 Zirvesinde güç krizi: ABD, Rusya ve Çin Liderleri neden Güney Afrika’yı es geçti?

2025 yılında Güney Afrika'nın ev sahipliği yaptığı G20 Liderler Zirvesi, ABD, Rusya ve Çin devlet başkanlarının zirveye katılmaması nedeniyle kritik bir diplomatik krize sahne oldu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın zirveye lider düzeyinde katılmama kararı, dönem başkanlığının devri sırasında gerginlik yaratarak devir teslim krizine yol açtı. Bütün dünya basını tarafından ilgiyle takip edilen zirve, küresel siyasi kutuplaşmanın G20 platformuna da yansıdığını gösterdi.

ABD “boykot” sever

ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika’daki zirveye bizzat katılmama kararı alarak zirveyi fiilen boykot etti. Trump, kararının ana gerekçesi olarak, Güney Afrika'da beyaz azınlığa yönelik olduğu iddia edilen "ırk temelli ayrımcılık" ve şiddet olaylarını gösterdi ve ülkenin G20 üyeliğini sorguladığını gösteren söylemlerde bulundu.

Stratejistler, zirvenin sonuç bildirisinde yer almaları beklenen iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji gibi konularda, ABD'nin karşıt görüşlerde olmasının da bu fiili boykot kararında etkili olduğunu belirtti.

Washington yönetimi, oturumlara katılmama kararına rağmen, zirve sonunda dönem başkanlığının sembolik olarak Güney Afrika'dan ABD'ye devredileceği tören için Pretorya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Marc D. Dillard başkanlığında küçük bir heyeti görevlendirdi.

Devir teslim edilemedi: Tokmak krizi 

Zirve sonunda geçrekleştirilmesi gereken devir teslim töreninde, ABD’nin kararından kaynaklı bir kriz yaşandı. ABD Başkanı veya Başkan Yardımcısı seviyesinde üst düzey bir yetkili bulunmadığı için Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, gelenekselleşmiş olan tokmağı devretme törenini yapmayı reddetti.

Ramaphosa, dönem başkanlığının devri için ABD'nin daha yüksek bir temsiliyet düzeyinde olması gerektiğini belirtti. Bu durum, ABD ile Güney Afrika arasındaki gerilimin tırmanmasına sebep oldu. Trump yönetimi, bu ret kararı üzerine Güney Afrika'yı bir sonraki (2026) G20 Zirvesi'ne davet etmemekle tehtid etti.

Putin, tutuklanmak istemedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güney Afrika'daki zirveye lider düzeyinde katılmama kararı aldı. Putin'in yerine ülkeyi Devlet Başkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı Maksim Oreşkin temsil etti. Bu kararın temel nedeni, Güney Afrika'nın Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM) üyesi olması ve UCM'nin Ukrayna’daki savaş suçları nedeniyle Putin hakkında verdiği yakalama kararıydı.

Putin’in Güney Afrika'ya seyahat etmesi durumunda hukuki olarak tutuklanma riski bulunuyordu. Putin, bu riski ortadan kaldırmak için zirveye üst düzey bir bürokratını göndererek hem G20'deki varlığını sürdürdü hem de yasal yükümlülüklerden kaçındı.

Çin: “Korunan gelenek”

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de 2025 Güney Afrika G20 Zirvesi'ne katılmama kararı alarak, ülkesini Başbakan Li Çiang'ın temsil etmesini sağladı. Bu durum, Şi'nin 2023 Hindistan Zirvesi'ndeki lider düzeyinde katılmama tutumunu sürdürme niyetinde olduğunu gösterdi.

Çin'in bu kararı almasında, Batı bloku ile yaşanan jeopolitik gerilimler ve zirve ortamının, Çin'in ulusal öncelikleri ile çatışan konulara odaklanması etkili oldu. Başbakan Li Çiang, zirvede serbest ticaretin ve çok taraflılığın önemini vurgulayarak, Çin'in özellikle Afrika'daki kalkınma çabalarına olan desteğini ve Küresel Güney ile dayanışmasını ön plana çıkardı.


 


 


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *