Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Araştırma Asistanı Musab Ergani, Çin'in yapay zeka alanındaki stratejik hamlelerini ve ABD ile süregelen liderlik yarışını değerlendirdi. Pekin yönetiminin teknoloji vizyonunu "Çin’in Yapay Zeka Ekosistemi" başlıklı raporda inceleyen Ergani, küresel rekabetin Washington ve Pekin hattında şekillendiğini belirtti.
Ergani, ABD'nin yapay zekayı ekonomik liderlik aracı olarak konumlandırdığını, buna karşın Çin'in meseleye varoluşsal bir perspektiften yaklaştığını ifade etti. Pekin'in motivasyonunu tarihsel arka planla açıklayan Ergani, şu ifadeleri kullandı:
"Çin'e baktığımızda teknolojik bağımsızlık meselesi, bir tercih olmaktan ziyade egemenliğin korunması için bir zorunluluk olarak algılanıyor. Çin'de hakim bakış açısı, 1839-1949 yılları arasını kapsayan ve 'Aşağılanma Yüzyılı' denilen travmatik dönemi, Batı emperyalizmi karşısında teknolojik geri kalmışlıkla ilişkilendiriyor. Bu nedenle Çin için yapay zeka, yalnızca pazar payı veya ticari bir fırsattan ziyade ulusal egemenliği tesis etmede bir araç olarak görülmektedir."
Asimetrik inovasyon hamlesi
Çin'in donanım kısıtlamalarına rağmen geliştirdiği stratejilere değinen Ergani, Ocak 2025'te duyurulan DeepSeek R1 modelinin bu alanda bir kırılma noktası olduğunu kaydetti. Ergani, Pekin'in kısıtlamaları fırsata çevirdiğine işaret ederek şöyle konuştu:
"Çin, ham işlem gücü eksikliğini daha verimli algoritmalarla telafi ederek kısıtlamaları kendi lehine çevirebileceğini kanıtladı. DeepSeek modelinin, ABD'li rakiplerinin harcadığı milyarlarca dolarlık donanım maliyetine kıyasla, sadece 5,6 milyon dolar gibi mütevazı bir bütçeyle eğitilip benzer performans göstermesi ABD borsalarını sarstı."
Küresel hegemonya mücadelesi
Yapay zeka yarışının sadece teknik bir üstünlük mücadelesi olmadığını, aynı zamanda küresel normların belirlendiği bir süreç olduğunu vurgulayan Ergani, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu mücadeleyi sadece bir teknoloji yarışı olarak görmek eksik bir okuma olacaktır. Yapay zeka rekabeti, küresel düzenin kodlarının yeniden yazıldığı hegemonya mücadelesinin bir parçasıdır. Çin'in 2030 yılına kadar yapay zekada dünya lideri olma hedefi göz önünde bulundurulursa, önümüzdeki 5 yıllık zaman dilimi heyecan verici gelişmelere sahne olacak. Yarışın neticesini teknik üstünlük kadar, taraflardan hangisinin içsel sorunları daha iyi yöneteceği belirleyecektir."