Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Boraltan faciası, CHP’nin Türkiye tarihine geçmiş bir kara lekesidir"
Türk dünyasının geçmişte yaşadığı zorluklara ve tek parti dönemindeki uygulamalara dikkat çeken Erdoğan, CHP zihniyetinin tarihsel hatalarını gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boraltan Köprüsü olayını hatırlatarak, "Boraltan faciası, CHP’nin Türkiye tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan faciası, hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır. Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir." dedi.
"Milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar"
Erdoğan, eleştirilerini güncel dış politika konularına taşıyarak, CHP'nin Karabağ Savaşı ve Suriye meselesindeki tutumunu hedef aldı. Muhalefetin milli meselelerdeki duruşunu sert bir dille eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıpkı 1945 yılında Boraltan faciasında olduğu gibi Karabağ'ın azatlık mücadelesinde de yanlış yaptılar, milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar. Bakın sadece Karabağ'da değil, onun öncesinde Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe, aynı vicdansızlığa şahit olduk."
"Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’ni kabul ettik"
Türk Devletleri Teşkilatı'nın kuruluş sürecine ve kabul edilen stratejik yol haritasına dikkat çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2009 yılında 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi’nde Türk Konseyi’nin kuruluşuna dair Nahçıvan Anlaşması imzalandı. Türk Konseyi’nin kurucu belgesi Nahçıvan Anlaşması, Türk dünyası açısından bir dönüm noktasını teşkil etti. 2021 senesinde Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı İstanbul Zirvesi’nde iş birliğimizi bir üst aşamaya çıkardık ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak yola devam etme kararı aldık. Zirvede ayrıca Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’ni kabul ettik."
"Türk dünyasıyla aramızda yeni köprüler kurduk"
Son 34 yılda eğitimden enerjiye kadar pek çok alanda ilişkilerin derinleştiğini belirten Erdoğan, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumların bu süreçteki katkılarına işaret etti. Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle devam ettirdi:
"Geride bıraktığımız 34 yıllık süreçte Türk devletleri olarak eğitimden ticarete, güvenlikten enerjiye, kültürden sanata kadar her alanda geçmişle kıyas dahi yapılamayacak sıkı bağlar geliştirdik. TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımız aracılığıyla Türk dünyasıyla aramızda yeni köprüler kurduk. Bu anlayışla vizyon belgemizi altı lehçede ve ortak alfabe ile hazırladık. Belgemiz, AK Parti’nin küresel sorumluluk bilinciyle Türk dünyasında birlik ve beraberliği pekiştirme iradesinin en somut göstergesidir."
"Türk devletleri ile dış ticaretimizi 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz"
Vizyon belgesinin ekonomik stratejilerin temelini oluşturduğunu belirten Erdoğan, enerji koridorları ve lojistik hatların güçlendirilmesiyle ticaret hacmini ve yatırım ortamını geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
"Birçok başlığın yanında bilhassa ekonomik alandaki stratejiler, vizyon belgemizin bel kemiğini oluşturmaktadır. Ticaret hacminin genişletilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ortak pazar hedefi, mevcut ekonomik ilişkilerin yeni bir düzeye taşıyacaktır. Enerji koridorları, lojistik hatlar ve dijital altyapı çalışmalarının birbirini tamamlayan unsurlar haline gelmesi, Türk dünyasını küresel düzlemde yükselen bir ekonomik güç odağına dönüştürecektir. Türk devletleri ile dış ticaretimizi inşallah orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."
"Tehditlere karşı ortak hareket etme, dayanışmayı somutlaştırıyor"
Bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve çevre politikalarında ortak hareket etme iradesinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadele başta olmak üzere çeşitli tehditlere karşı ortak hareket etme iradesi, Türk devletleri arasındaki dayanışmayı somutlaştırıyor. Burada şunun da altını çizmek isterim: Türk dünyası olarak güçlenen birlikteliğimizi, tüm insanlığın barış, huzur ve dayanışmasının da güçlenmesi olarak görüyoruz. Çevre, iklim, sürdürülebilirlik başlıkları çağın gereklilikleri doğrultusunda ayrıntılı biçimde belgede ele alındı." ifadelerini kullandı.
"Düşünce ve araştırma merkezi kurmayı planlıyoruz"
Belgenin hayata geçirilmesi adına somut adımlar atılacağını duyuran ve yeni kurumsal yapıların müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son olarak şu müjdeyi de sizlerle paylaşmak isterim: Bu kapsamlı vizyon belgesini hayata geçirebilmek gayesiyle bir düşünce ve araştırma merkezini kurmayı planlıyoruz. Merkezimizin Türk dünyasına şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Biliyorsunuz 2026 senesi Türkiye için uluslararası zirveler yılı olacaktır. COP 31 zirvesi vesilesiyle 200'e yakın ülkeyi Antalya'mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında ise NATO zirvesini Ankara'da gerçekleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı'nın 13. zirvesine de ev sahipliği yapacağız." ifadelerini kullandı.
