Leo, bölgenin bir bütün olarak siyasi, sosyal ve dini bölünmeleri aşmak için yeni yaklaşımlara ihtiyacı olduğunu söyledi. “Savaşın dehşeti içinde karşılıklı düşmanlık ve yıkımın yolu çok uzun süredir izleniyor ve bunun herkesin gözü önünde görülen üzücü sonuçları var” diyen Papa, “Rotamızı değiştirmeliyiz. Kalplerimizi barış için eğitmeliyiz!” dedi.
“Saldırılar sona ersin”
Leo, Türkiye'de başlayan yurtdışı gezisinin ikinci ayağında üç gün boyunca Lübnan'ı ziyaret etti. Bu ziyaretinde Orta Doğu'da barış çağrısında bulundu ve dünyanın yaygınlaşan çatışmalarının insanlığın geleceğini tehlikeye attığını hatırlattı.
Mayıs ayında papalık seçiminden önce dünya sahnesinde nispeten tanınmayan papa, yurtdışında ilk konuşmalarını yaparken yakından izlendi.
Papa Lübnan'da, dini mezheplerin liderlerini ülkeyi iyileştirmek için birleşmeye çağırdı. Geçen yıl İsrail ile İran destekli Hizbullah arasında yaşanan yıkıcı savaş ve İsrail'in devam eden saldırıları sonrasında siyasi liderlere barış çabalarını sürdürmeleri için baskı yaptı.
Ayrıca uluslararası topluma “diyalog ve uzlaşma süreçlerini teşvik etmek için hiçbir çabadan kaçınmamalarını” gerektiğini söyleyen Leo, “siyasi ve sosyal otoriteye sahip olanlara” “barış isteyen halklarının çığlıklarını dinlemelerini” öğütledi.
Roma'ya gitmek üzere Beyrut havaalanında yaptığı açıklamada, Leo ilk kez İsrail'in saldırılarına açıkça atıfta bulunarak, Lübnan'ın güneyini ziyaret edemediğini, çünkü bölgenin “şu anda bir çatışma ve belirsizlik durumu yaşadığını” söyledi.
“Saldırılar ve düşmanlıklar sona ersin” diyen Leo, “Silahlı mücadelenin hiçbir fayda sağlamadığını kabul etmeliyiz.” sözlerini kullandı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun, Leo'dan Lübnan'ı dualarına eklemesini istedi ve “Mesajınızı duyduk, onu hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
"Acı üstüne acı"
Salı günkü ayinin başlamasından saatler önce sahilde toplanan kalabalık, Vatikan ve Lübnan bayraklarını salladı.
21 yaşındaki peyzaj mühendisliği öğrencisi Maroun al-Mallah, şafak sökmeden Leo'nun Ayini'nin yapılacağı yere gönüllü olarak geldi ve bu ziyaretin Lübnan için bir yeniden başlangıç olabileceğini söyledi. Mallah, Reuters'a “Lübnan'a umut ışığının geri döndüğünü bilmek çok güzeldi” dedi. “Üniversitede bile, sadece bundan sonra ne olabileceğini düşünüyoruz. Acı üstüne acı... özellikle de limanda meydana gelen üçüncü büyük patlamadan sonra” dedi.
Salı günü erken saatlerde Leo, Fransisken rahibeler tarafından işletilen bir psikiyatri hastanesini ziyaret etti; 2020 yılında meydana gelen ve Beyrut'un bazı bölgelerini yerle bir eden kimyasal patlamanın, Beyrut limanındaki enkazının yanında dua etti. 200'den fazla kişinin ölümüne ve milyarlarca dolarlık hasara yol açan patlamanın nedenine ilişkin soruşturma tıkanmış durumda ve kimse sorumlu tutulmadı. Leo, anıta çiçeklerden oluşan bir çelenk bıraktı ve farklı dinlerden yaklaşık 60 patlama kurtulanı ve kayıplarının fotoğraflarını tutan kurbanların yakınlarını selamladı.
Her birine, arması bulunan bir kese içinde bir tespih verdi. Bir kadın, Leo'yu selamlarken ağladı ve "Ona sarılabilir miyim?" diye sordu. Leo başını salladı ve kadınla kucaklaştı. Patlamada kardeşini kaybeden Cecile Roukoz, Leo'nun “adalet için sesini yükselteceğini ve tüm kurbanlar için adalete ihtiyacımız olduğunu” söyledi.
Orta Doğu'da en yüksek Hıristiyan nüfusa sahip olan Lübnan, İsrail ve Lübnanlı silahlı grup Hizbullah'ın savaşa girmesiyle Gazze çatışmasının yayılmasının sarsıntısını yaşadı ve bu çatışma, İsrail'in yıkıcı bir saldırısıyla doruğa ulaştı. 1 milyon Suriyeli ve Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan ülke, on yıllarca süren savurgan harcamaların 2019 sonunda ekonomiyi çöküşe sürüklemesinin ardından, ciddi bir ekonomik krizin üstesinden gelmeye çalışıyor.
Uluslararası kaynaktan alınan bu haberin çevirisi, EHA Medya editörleri tarafından
yapılmıştır.
