İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve kamuoyunda "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Soruşturması" olarak bilinen dosya, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede Ekrem İmamoğlu ve ekibine yöneltilen suçlamalar arasında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "ihaleye fesat karıştırma" ve "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" gibi ağır maddeler yer aldı. Peki, iddianamenin kabulüyle birlikte hukuki süreç nasıl işleyecek?
Duruşma gününün belirlenmesi ve Tensip Zaptı
Mahkeme heyeti, ilk iş olarak önümüzdeki günlerde "Tensip Zaptı"nı hazırlayacak. Bu belgeyle birlikte davanın en kritik iki sorusu yanıt bulacak:
- Duruşma Tarihi: Davanın ilk duruşmasının ne zaman yapılacağı netleşecek. Sanık sayısının fazlalığı (407 kişi) nedeniyle duruşmaların Silivri (Marmara Cezaevi) yerleşkesindeki büyük salonlarda yapılması bekleniyor.
- Tutukluluk İncelemesi: Mahkeme, halen tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve diğer 104 sanığın tutukluluk halinin devam edip etmeyeceğine tensip zaptıyla veya hemen öncesinde karar verecek. Suçlamaların ağırlığı (katalog suçlar) göz önüne alındığında tutukluluğun devamı kuvvetli ihtimal olarak değerlendiriliyor.
“Örgüt” vurgusunun sürece etkisi
"Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" kapsamındaki yargılamalarda mahkeme şunlara odaklanacak:
- Hiyerarşik Yapı: Savcılık, İmamoğlu'nun "örgüt lideri", Murat Ongun ve Fatih Keleş gibi isimlerin "yönetici" olduğunu iddia ediyor. Mahkeme bu hiyerarşinin ve emir-komuta zincirinin varlığını sorgulayacak.
- Para Trafiği: İddianamede yer alan 160 milyar TL'lik kamu zararı ve para hareketleri, MASAK raporları ve bilirkişi incelemeleriyle duruşmalarda tek tek ele alınacak.
Rekor Hapis İstemi ve Siyasi Sonuçlar
Ekrem İmamoğlu hakkında istenen 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası, davanın sadece siyasi yasakla sınırlı kalmayacağını, doğrudan hürriyeti bağlayıcı ağır cezalarla sonuçlanabileceğini gösteriyor.
Yargılama sonucunda "örgüt kuruculuğu" veya "zimmet/rüşvet" suçlarından hüküm kurulması halinde, verilen cezalar on yıllarca sürecek hapis mahkumiyetleri anlamına gelebilir.
İtiraz Yolları Açık mı?
Yerel mahkemenin vereceği karar nihai olmayacak. Karar önce İstinaf Mahkemesi'ne, ardından Yargıtay'a taşınabilecek. Ancak tutuklu yargılamalarda süreç, tutuksuz yargılamalara göre daha hızlı ilerletiliyor.